Merhaba arkadaşlarrrr!
Bugün sizlerle bir kitap önerisinin ve yanında filmi
yapılmış hala vizyonda olduğunu düşündüğüm bu kitabı yorumlayacağım. Bu sefer
alt kısımlara inmeden direk olarak yazıyorum, kitabın adı; SENDEN ÖNCE BEN – JOJO MOYES
(ME BEFORE YOU)! Yaklaşık 3-4 sene oldu kitabı çıkalı fakat filmi
yeni çekildi. Instagram hesabım olan “kapaliikutu” da biraz da olsa kitabın
içeriğinden ve yorumlarımdan bahsetmiştim, isterseniz buradan sonra oraya da
bakabilirsiniz. J O zaman
başlayalım!

Senden
Önce Ben’i okuduğum zaman bu kadar etkileneceğim bir kitap olacağını açıkcası
düşünmedim ve bir aşk kitabından ders çıkaracağımı da beklemiyordum. “Bestseller”
yazan kitaplara karşı anti-pati besliyorum, o şekilde aldığım kitapları pek
beğenmiyorum, içeriği çok basite indirgenmiş oluyor. Her neyse, kitap sonradan
engelli olmuş olan yakışıklı bir adam (Will),
ona yardımcı olmaya çalışan insanlar ve o kadar yapmış olduğu huysuzluğa rağmen onun
bakıcısı olan bir kız (Louissa) etrafında
geçiyor. Her gün etrafımızda engelli insanlar görüyor ve belki onları
yargılıyarak belki de acıyarak/üzülerek bakıyoruz. Oysa onları istediğinin bu
olmadığı; onları da hayatlarından biriymişçesine ve aslında neler
yapacaklarının farkına vararak bir yaşam sürmek istediklerini, zaten engelli
olduğu gerçeğini bildiklerini, üzerine siz ona bu şekilde davranınca onun canı
daha çok acıdığını ve farklı yollara başvurmasını anlatan bir kitap. Ne zaman
başımıza bir iş geleceği belli değil, belki şimdi belki yarın belki 10 sene
sonra… Kitabın içinde sürükleyici bir hikaye vardı bana göre; bir kızın asla
vazgeçmeyişi. Nasıl katlanabilir olduğunu, sevgiyle aşarak gösteriyor. Louissa;
neşe dolu, asla pes etmeyen, eh biraz paraya ihtiyacı olan, insanlarının
mutluluğunu kendi geleceğinden daha çok ön plana koyan, tuhaf giyinimli bir kız
olması doğal olarak Will’in dikkati çekiyor ayrıca hikayenin kahramanı oluyor. Sonuna kadar anlatmayağım, dil olarak
yalın bir kitap bu yüzden okunulursa kısa bir müddette bitirebileceğinizi
düşünüyorum.
Sırada film var… Gerçekten kitabı okuyunca ne kadar
etkilendiğimden defalarca bahsettiğim için filmden de fazlasıyla umutluyum ve
böyle gözlerimde yaş kalmayana kadar ağlayabileceğimi düşünüyordum. Umduğunu
bulamama bu olsa gerek! Fragmanı şatafatlı olan bir filmden il defa bu kadar
hayal kırıklığına uğradım. Kitabını okumasaydım film de hiçbir şey hissetmezdim
ve film çok basite indirilmiş, inanılmaz kesintiler yapılmış ve asla duygu o
yoğunluğunu yaşayamıyorsunuz. Evet, cidden tüm samimiyetimle söylüyorum
beğenmedim. Belirli bir beklentiniz var, ve yazarın ( JOJO MOYES )
okuyucularına yaşattığı hazzı filmle alt üst etmiş. Sanki “haydi bu kitabın filmini çekelim - 4 günde biter nasıl olsa –
zaten bestseller de baya gitti, filmin gişesi garanti! Hele başrole Emilia Clarke
ve Sam Clarfin’i eklersek, oh valla tadından yenmez!” diyerek çekilmiş gibi. Oyunculara
asla bir sözüm yok, gerçekten engelli rolünü yapmak ve o psikolojiye bürünmek
zorlayıcı olsa da filmin genel havası kitaptaki tadı veremedi. Ufak bir detay
olarak söylemek istemeliyim ki; Louissa’nın erkek arkaşından filmdeki gibi
kolay ayrılmıyor, ayrılamıyor. “Ooo hadi yemek yendi bitti defol” gibi bir
durum söz konusu olmadığı gibi, sürekli sırıtarak gezen bir insan da değil.
Yani demem o dur ki; boşuna filme gitmeyin ve ağlamak
içinde beklemeyin. Film isteklerini karşılamıyor ama kitap gerçekten muazzam.
Bu arada paylaşmak isterim ki, bu kitabın “Senden Sonra Ben” isimli
devam serisi de çıkmış! Onu da bi okumak lazım! J Bu değişikliği
umarım beğenmiş ve yararlı bulmuşsunuzdur. Mesela
hemen şimdi en yakın bir kitapçıya giderek ve sayfalarını hızlı hızlı
çevirmenizde katkım olmuştur! J Hoşçakalın, iyi
günler!